Kabak Beğendili Tavuk

Görünümü şık, lezzeti harika ve yapması da pratik bir yemek tarifi paylaşmama ne dersiniz? “Evet” dediğinizi duyar gibiyim. 🙂 Öyleyse lafı fazla uzatmadan, bu güzel yemeğin tarifine geçelim. Özellikle kırmızı et yerine tavuk tercih eden benim gibi kişilerin daha çok seveceğini garanti ediyorum.

Malzemeler:

Tavuk sote için;

• 3 parça tavuk göğsü
• 3 yemek kaşığı sıvı yağ
• 1 tatlı kaşığı pul biber
• 1 tatlı kaşığı kekik
• 1 tatlı kaşığı tuz

Kabak beğendi için;

• 2 adet orta boy kabak
• 1 yemek kaşığı margarin
• 1 yemek kaşığı un (tepeleme)
• 1 su bardağı süt
• 1 su bardağı rendelenmiş kaşar
• 1 çay kaşığı tuz

Yapılışı:

Tavuk sote;

Tavukları jülyen doğruyoruz. Sıvı yağ eklediğimiz tavaya doğranmış tavukları ekliyoruz ve suyunu çekene kadar kavuruyoruz. Suyunu çeken tavuğa pul biber, kekik ve tuzu da ekleyip 2 dakika daha pişiriyoruz. Tavuk sotemiz hazır.

Kabak beğendi;

Öncelikle şunu söylemeliyim, kabak beğendiyi tavuk sote ile eş zamanlı olarak yapacağız. Böylelikle aynı anda ikisini de sıcak bir şekilde servis edebiliriz. Kabakları soyup rendeliyoruz. Yağsız bir tavaya yerleştirip suyunu çekene kadar kavuruyoruz. Kabaklar kavrulurken bir yandan da kaşar peynirini rendeliyoruz. Kabaklar suyunu çekince tavaya margarini ekleyip erimesini sağlıyoruz. Ardından hemen unu ekleyip karıştırmaya devam ediyoruz. 2-3 dakika sonra sütü ekliyoruz. Süt biraz çekilince rendelenmiş kaşarı ve tuzu da ekleyerek karışımın harmanlanması için 3-4 dakika daha karıştırarak pişiriyoruz.

Servis edeceğimiz tabağın alt kısmına beğendi, üstüne tavuk soteyi koyarak servis ediyoruz. Afiyet olsun. 🙂

Not:

• Verdiğim ölçülerle yukarıdaki gibi 3 tabak yemek çıkıyor. Buna göre ölçü miktarını değiştirebilirsiniz.

Zeytinyağlı Kabak Yemeği

Artık unlu tariflere ara verip biraz da sağlıklı tarifler yazmak istiyorum buraya. Kilo vermeyi başaramasam da en azından almamam daha iyi olacak benim için. 🙂 Kabak sebzeler içinde en sevdiklerim arasında yer alır. Sebze yemeklerini aslında severim ve sık sık da yaparım. Genelde etsiz yapmayı tercih ediyorum, çünkü etin sebzenin tadını bozduğunu düşünüyorum. Tabi bunda kırmızı eti pek sevmememin de etkisi var sanırım.

Bugün tesadüfen bu tarifi bulana kadar kabak yemeğini daha farklı bir şekilde yapıyordum. Bu tarifi uygulayınca çok daha lezzetli buldum kabak yemeğini. Bu nedenle de mutlaka blogumda yer almalı diye düşünerek eklemeye karar verdim. Umarım sizlere ufak da olsa bir faydam dokunmuş olur. 🙂

Malzemeler:

• 4 adet orta boy kabak (Yaklaşık 700 gram)
• 1 adet kırmızı biber (kapya biber)
• 1 adet orta boy soğan
• 1 adet domates
• Zeytinyağı
• Tuz

Yapılışı:

Orta boy tenceremizi yanımıza alıyoruz. İçine çok az bir miktar zeytinyağını gezdiriyoruz. Soğanı yıkayıp soyuyoruz. Yemeklik doğruyoruz. Soğanları tabanını hafifçe yağladığımız tencerenin dibine yerleştiriyoruz. Daha sonra biberimizi yıkayıp, onu da yemeklik doğruyoruz. Soğanın üzerine biberi yerleştiriyoruz. Kabakları da güzelce yıkayıp soymadan doğruyoruz. Kabakları da biberlerin üzerine ekliyoruz. Son olarak güzelce yıkadığımız ve kabuğunu soyduğumuz domatesi (bu aşamada rendeleyebilirsiniz de) de kabakların üstüne ekliyoruz. 1-2 yemek kaşığı zeytinyağı ve bir fiske tuzu da en üste ekledikten sonra kısık ateşte yaklaşık 30-40 dakika kadar pişiriyoruz. Ara ara kontrol ediyoruz ama mümkün olduğunca karıştırmıyoruz ki kabaklar dağılmasın. Afiyet olsun. 🙂

Notlar:

• Su eklemiyoruz, zaten ara ara kontrol ettiğinizde kabakların sularını bıraktıklarını göreceksiniz. Bu yemek için yeterli olacaktır. Ancak suyu yeterli görmezseniz 1 çay bardağına kadar ekleyebilirsiniz.
• Ne olur ne olmaz, dibinin tutmaması için kontrol etmeyi unutmayın. Ancak çok da fazla aç-kapa yapmayın ki tencerenin içindeki ısı kaybolmasın.

Nohuttan Köfte

Refika Birgül’ün kitabında görmüştüm bu tarifi önce. Denemek istedim ama fırsat olmamıştı. Daha sonra kendi programında da yapınca denemek şart oldu artık ve ben de sınav haftası demeden mutfağa girdim ve yaptım. 🙂 Tabi tarifte kendimce değişiklikler uyguladım yine, mesela evde hellim peyniri bulundurmadığım için ben koymadım. Sizler arzu ederseniz ekleyebilirsiniz tabi ama bence bu haliyle de çok lezzetlilerdi. Köfte için illa da kıyma olmasının gerekmediğine bir örnek diyebiliriz buna. 🙂

Malzemeler:

• 400 gram haşlanmış nohut
• 4 – 5 diş sarımsak
• 1 adet kuru soğan
• 1 çorba kaşığı domates salçası
• 2 adet yumurta
• 3 tatlı kaşığı kimyon
• 1 tatlı kaşığı karabiber
• 3 yemek kaşığı galeta unu
• Ayçiçek yağı
• Tuz
• 1/2 bardak galeta unu

Yapılışı:

Nohutu kabuklarından ayırmakla işe başlayalım. Ben elimle tek tek ayırdım ancak biraz zahmetli ve sabır gerektiren bir iş. Pirinç yıkama kabınız varsa şayet, onun içine koyduğunuz nohutları akan suyun altında elinizle ovuşturarak da kabuklarından pratik bir şekilde ayıklayabilirsiniz. Kabuksuz ve haşlanmış olan nohutları, soyulmuş sarımsaklar ile birlikte mutfak robotuna atalım. Çok fazla ufak olmayacak şekilde robottan geçirelim. Böylece kıyma kıvamında bir karışımımız olacak. Daha sonra içine domates salçası, yumurta, kimyon, karabiber ve 3 yemek kaşığı galeta ununu da ekleyerek biraz daha robotla çekelim. Köftelik kıvama gelmesi için bir miktar daha galeta unu ekleyebilirsiniz. Kıyma haline gelmiş karışımımızdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopararak köfte haline getirelim. Bir tabağa yarım bardak kadar galeta unu dökerek, şekil verdiğimiz köfteleri nazikçe galeta ununa batıralım. Bu aşamada dikkat etmek gerek, köftemiz dağılabilir. 🙂 15 dakika dinlendirdiğimiz köfteleri 1-2 parmak yüksekliğinde kızgın ayçiçek yağında kızartalım. Kızarmış köftelerimizi dilediğimiz sos ile servis edebilir, ya da olduğu gibi yiyebiliriz. Afiyet olsun. 🙂

Notlar:

• Haşlanmış nohut için konserve nohut kullanmanız daha pratik olacaktır. 400 gram nohut elde etmek için 800 gramlık konserve almak gerektiğine dikkat etmelisiniz. Ya da konservelerin üzerinde yazan süzülmüş ağırlıklarına bakabilirsiniz.
• Ben maydanoz ve dereotu eklemedim, o gün evde olmadığı için ama güzel bir köfte tadı için bu iki yeşilliği eklemeniz daha güzel olacaktır.

Fırında Çıtır Tavuk Baget

Bu sefer fazla ara vermeden güzel ve tabi ki bir o kadar da pratik bir yemek tarifiyle sizlerleyim. 🙂 Bu tarifi de yine buzlukta bekleyen tavukları nasıl değerlendirebilirim diye ararken buldum. Fırın poşetinde pişirmeyi sevmiyorum bagetleri, bu nedenle bu tarifte fırın poşeti ya da folyo kullanmıyoruz. Fırın yemekleri daima kurtarıcı oluyorlar, yaklaşık 10-15 dakikalık hazırlık süresi ile yemeğiniz sofranızda olabiliyor. Ama tabi ki bu tarz soslu yemeklerde sosun ete işlemesi için en az bir kaç saat, hatta mümkünse bir gece soslu bir şekilde bekletmekte fayda var. Gelelim tarife:

Malzemeler:

• 8 adet tavuk baget
• 1,5 yemek kaşığı domates salçası
• 2 yemek kaşığı yoğurt (suyu ile birlikte)
• 2 yemek kaşığı zeytinyağı
• Kekik
• Kırmızı toz biber
• Karabiber
• Kimyon
• Tuz

Yapılışı:

Öncelikle tavuk bagetlerimizi güzelce yıkıyoruz. Onlar bir kenarda süzüledururlarken biz de sosumuzu hazırlamaya başlıyoruz. Derin bir kaba salça ve yoğurdu ekleyip güzelce karıştırıyoruz. Üzerine zeytinyağını da ekleyip, homojene yakın bir karışım elde ediyoruz. Son olarak baharatlarımızı da ekliyoruz. Bu aşamada baharat seçimini tamamen kendiniz ayarlayabilirsiniz. 🙂 Temizlediğimiz tavuk bagetlerin üzerlerine bıçak ile delikler açıyoruz ki, sos tavukların içine iyice işlesin. Tavukları sosa batırıyoruz. Mümkünse bir gece dolapta bekletebilirsiniz ama acil bir durumda hiç beklemeden de pişirebilirsiniz. Sosa buladığımız tavukları yağlı kağıt serilmiş bir tepsiye ya da bir fırın kabına koyuyoruz. 200 derecede pişiriyoruz. Yaklaşık bir saat sürüyor pişirmemiz, ancak bu süre fırınlara göre değişebileceği için ara ara kontrol etmeyi unutmuyoruz. Afiyet olsun. 🙂

Not:

• Eğer yağlı kağıt serilmemiş bir fırın kabında pişirecekseniz yemeği, sosa koyduğunuz yağ miktarı biraz artırmanızda fayda var.

Kabak Soteli Hamburger Köftesi

Uzun bir aradan sonra hamur işlerine ara veriyorum ve güzel bir yemek tarifi paylaşmak istiyorum sizlerle. Bugün “Amerika’ya yemek yapmayı öğreten kadın” sıfatıyla bilinen, sevgili Julia Child’ın 100. doğum gününü kutluyoruz. Google da buna sessiz kalmamış ve güzel bir jest hazırlamış. Ben de bu tarifi Julia Child için paylaşıyorum. 🙂 Julia Child pek çok kişiye olduğu gibi bana da ilham olan bir isim. 🙂 Kendisinin hakkında bir şeyler öğrenmek isterseniz “Julie & Julia” kitabı okuyabilir, ya da aynı isimli filmi izleyebilirsiniz. Filmi izledim, kitap da listemde okunmayı bekliyor.

Bu kısa girişten sonra tarife geçmek istiyorum. Tarif yeni aldığım bir kitaptan, yakında ayrıca bu kitapla ilgili de bir yazı paylaşacağım sizlerle. 🙂

Malzemeler:

• 500 gram dana kıyma
• 2 dilim bayat ekmek içi
• 1 yemek kaşığı irmik
• 1 yumurta
• 1 çay kaşığı kekik
• 1 çay kaşığı kimyon
• Tuz
• Karabiber
• Zeytinyağı
• 2 adet beyaz kabak

Yapılışı:

Çukur bir yoğurma kabına kıymayı koyuyoruz. Üzerine ufaladığımız ekmek içini ekliyoruz. Eğer buzlukta hazır ekmek içiniz varsa, oda sıcaklığına geldikten sonra onu da ekleyebilirsiniz. İrmik, yumurta, kekik, kimyon, tuz ve karabiberi ekleyerek yoğurmaya başlıyoruz. Yaklaşık 15-20 dakika kadar yoğurduktan sonra köfte harcından mandalina büyüklüğünde yuvarlaklar koparıyoruz ve bunları elimizde ince bir şekilde yassılaştırıp bir tepsiye ya da tabağa diziyoruz. Bu köftelerin üzerini streç ile kaplayıp buzdolabına koyuyoruz ve bir süre dinlenmelerini sağlıyoruz. Köfteler dinlenirken kabaklarımızı hazırlayabiliriz. Kabakları güzelce yıkadıktan sonra kabuklarını ince bir şekilde soyuyoruz. Daha sonra soyulmuş kabakları jülyen usulü doğruyoruz. Bu aşamanın ardından köftelerimizi buzdolabından çıkarıyoruz. Izgarada, ızgara özelliği olan tost makinesinde ya da hafifçe yağlanmış tavada orta ateşte olacak şekilde pişiriyoruz. Ben tost makinesini tercih ettim, daha pratik oldu. Tost makinesinin plakalarını da hafifçe yağlamayı ihmal etmiyoruz ama. Köfteler pişerken, bir yandan da bir tavada 3 çorba kaşığı zeytinyağını kızdırıyoruz ve kabaklarımızı ekleyip, güzelce soteliyoruz. Kabaklar iyice yumuşadığında üzerine tuz ve karabiber ekliyoruz. Pişen köftelerimizi tabağa alıp, üzerine de sotelenmiş kabaktan koyarak servis ediyoruz. Afiyet olsun. 🙂

Fırında Kremalı Patates

Yaz mevsiminin başlaması gereken ancak hala yağmurların devam ettiği şu günlerde, ben de fırın yemekleri yapmaya devam ediyorum. Her zaman yeni şeyler denemeyi seven biri olarak, bu kez çok lezzetli bir tarif elde ettim. Et yemeklerinin yanına yapabileceğiniz gibi, sıcak bir yaz gününde ana yemek olarak da tüketebileceğiniz bir fırın yemeği var huzurlarınızda. 🙂 Yapımı son derece basit, yemesi ise bir o kadar keyifli olan yemeğimizin tarifiyle baş başa bırakıyorum sizleri. 🙂

Malzemeler:

• 4 adet orta boy patates
• 200 ml krema
• 1 çay bardağı iri rendelenmiş kaşar ya da yağlı İzmir tulumu
• Tuz
• Karabiber
• Pul biber
• Kekik
• Zeytinyağı

Yapılışı:

Öncelikle patateslerimizi güzelce yıkıyoruz. Kabuklarını mümkün olduğunca ince bir şekilde soyduktan sonra, halka halka dilimliyoruz. Dilimlerimiz ne kadar ince ve birbirine eşit olursa, patatesimiz de o kadar kısa sürede ve kolayca pişer. Zeytinyağı ile tabanını yağladığımız borcamımıza patateslerimizi balık sırtı tabir edilen şekilde (fotoğraftaki gibi) diziyoruz. Tuzumuzu bu aşamada patateslerin üzerine ekliyoruz, diğer baharatları en son ekleyeceğiz. Kremamızı ise dilerseniz çırparak, dilerseniz çırpmadan direkt kutusundan sıkarak patateslerimizin üzerine yayıyoruz. Peynirlerimizi de eşit aralıklarla serpiştirdikten sonra sıra geldi baharatlarımızı eklemeye. 🙂 Listedeki baharatlar dışında da sevdiğiniz baharatları ekleyebilirsiniz, çünkü bir yemeğin asıl güzelliği içindeki baharatlardan geçer. Bu tarife ek olarak kimyon ya da köri de eklenebilir. 🙂 Baharatlarımızı da döktüğümüze göre, sıra geldi pişirmeye. 180 derecelik fırında yaklaşık 40 dakika kadar, üzerleri kızarana kadar pişirdiğimiz patateslerimiz yememiz için bizleri bekliyorlar artık! 🙂 Afiyet olsun. =)

Notlar:

• Patatesleri eşit kalınlıkta dilimlemek çok önemli. Farklı boyutlarda dilimlediğimizde, ince olanlar erkenden pişerken diğerleri çiğ kalacaktır.
• Zeytinyağı miktarınızı da peynirinizin yağ oranına göre azaltabilirsiniz, aksi takdirde çok yağlı bir yemek ortaya çıkabilir.

Fırında Enginarlı Tavuk

Her güne bir tarif yazmak istiyorum aslında buraya ama, ne yazık ki yeni şeyler deneyecek pek da fazla vaktim olmuyor. Yakında bir tatlı tarifi de eklemek istiyorum, benim kadar tatlı seven bir insanın sitesinde tatlı tarifi olmaması büyük eksiklik olsa gerek. 🙂

Gelelim bu tarifimize. Bu tarifi Refika’da izlemiştim ilk kez. Biraz kendimce evde olan malzemelere göre modifiye ettim ve ortaya bu güzel tarif çıktı. İsterseniz enginar kullanmadan da deneyebilirsiniz, çünkü sosu çok lezzetli oluyor. Daha pratik bir şey olsun derseniz, sadece sos ve tavuk ile de güzel bir yemek ortaya çıkartabilirsiniz. 🙂 Hadi bakalım tarife geçelim.

Malzemeler:

• 2 adet tavuk butu
• 2 adet bütün enginar
• 2,5 çorba kaşığı domates salçası
• 6 yemek kaşığı zeytinyağı
• 5 diş sarımsak
• 1 çorba kaşığı tereyağı
• 2 çay kaşığı toz karabiber
• 2 çay kaşığı pul biber
• 3 çay kaşığı kimyon
• 1 çay kaşığı kekik
• Tuz
• Limon

Yapılışı:

İşe öncelikle enginarları temizleyerek başlıyoruz. Enginarların sap kısımlarını kesip, kalan kısımlarını dört eşit parçaya ayırıyoruz. Ortasındaki tüylü kısımları ve pembe bölgeleri bir kaşık ya da bıçak yardımıyla güzelce temizliyoruz. Daha sonra ortada kalan etli bölgelerini hemen limonla siliyoruz ki kararmalarını önleyelim. Toplamda sekiz parça temizlenmiş enginarımızı bir kez de suyun altından geçiriyoruz ki hiç tüy kalmasın. Tekrar limonla sildikten sonra, bir buçuk litre kaynar su eklediğimiz tenceremize enginarlarımızı atarak ve yarım limonun suyunu ekleyerek yaklaşık on beş dakika haşlıyoruz. Haşlandıktan sonra bir süzme kabına aldığımız enginarları oda ısısına gelene dek soğutuyoruz.

Enginarlarımız haşlanırken, bir yandan sosumuzu hazırlayabiliriz. Kabuklarını soyduğumuz 5 diş sarımsağı bıçak yardımıyla eziyoruz. Daha sonra bir kaba aldığımız sarımsakların üzerine salça, zeytinyağı, tereyağı ve baharatları ekleyerek güzelce karıştırıyoruz. Homojen sayılabilecek bir karışım elde ettikten sonra sosumuzu kenara alıyoruz. Bu sırada enginarlarımızı kontrol etmeyi unutmayalım. 🙂

Geldik tavukları hazılama kısmına. Butlarımızın derilerini kaldırıyoruz, ancak etten ayırmıyoruz, bir cep oluşturuyoruz. Etimizin üzerine gelişigüzel çizgiler atıyoruz bıçağımızla. Daha sonra hazıladığımız sosu, oluşturduğumuz bu cebin içine güzelce sürüyoruz. Derisiz kısımları da sosladıktan sonra, tavuklarımızı bir kenara alıyoruz. Oda sıcaklığına gelen enginarlarımızı da sosluyoruz ve onları da beklemeye alıyoruz.

Sıra geldi tavuklarımızı ön pişirme işleminden geçirmeye. Tavamızı zeytinyağı ile yağlıyoruz (yaklaşık tavanın tabanını örtecek kadar yağ ile) ve altını açıyoruz, ki yağımız kızsın. Kızgın tavaya tavuklarımızı, tercihen önce derisiz kısımları alta gelecek şekilde, ekliyoruz. Her bir yüzünü 5 dakika boyunca kızarttığımız tavuklarımızı fırın kabımıza alıyoruz. Sosladığımız enginarları da ekliyoruz ve biraz da zeytinyağı ilave ediyoruz. 200 derecede yaklaşık 45 dakika kadar pişirdiğimiz yemeğimizi, rengi biraz koyulaşınca fırından çıkarıyoruz. Daha sonra soframıza servis edip, güzelce yiyoruz. Afiyet olsun. =)

Notlar:

• Daha önce hiç enginar tüketmemiş biri olarak, sos nedeniyle enginar tadını pek alamadım. Ancak içindeki değerli besin maddelerini tüketmiş oldum. Bu sayede enginar sevmeyenler için güzel bir tarif olabilir bu. Hem enginar tadını az alıyorsunuz, hem de sağlıklı beslenmiş oluyorsunuz. 🙂
• Daha önce hiç enginar temizlemediğim için, bu notum da ilk kez enginar temizleyecek olanlara. Etraf çok kirleniyor, bu nedenle biraz temkinli olup aceleci davranmamakta fayda var. Ancak yapılmayacak bir iş değil, umudunuzu kaybetmeyin. 🙂